Üstelik bunu, İngiliz klasiklerini defalarca izlemeyi seven biri olarak söylüyorum.
Bir kere film kopuk kopuk. Bu nedenle ilerleyemiyor bir türlü. Kitabını okuyan ve daha önceki uyarlamalarını izleyenler için o kadar atlanmış sahne var ki kabul edilebilirlik sınırının ötesinde.
Aktör, geçerken uğramış gibi duruyor. Kamera, hareketlerindeki her tereddütü yakalamış. Benimsenmemiş bir rol, nasıl rahatsız edicidir bilirsiniz. Aktris desen, aktöre ne kadar teşekkür etse az; ondan daha kötü olmayı başaramayacağı için. Gerçi o da bir arkadaşa bakıp çıkacağım tadında ya…
Şunu bilir, şunu söylerim, İngiliz klasiklerini izleyecekseniz
BBC yapımından vazgeçmeyeceksiniz. En azından yapıta sadakat denen bir şey var!
Tamam, biraz tempo eksiği oluyor filmlerde; ama zaten kitaplar da o tempoda. Malum,
zamane temposunda yaşanmıyor o dönem.
Güzel bir Jane Eyre izleyelim diyenlere önerim, Ruth
Wilson ile Toby Stephens’in oynadıkları, bundan bir önceki uyarlamadır. İnanın,
bu filmle mukayese edilmesi bile abesle iştigalin ta kendisi.
Aktörün oyunculuğu muhteşem. Tiyatro tozu yuttuğu
öylesine belli ki. Karaktere hakimiyet de var. Karşısındaki aktris de ezilmiyor
oyunculuğuyla. Yeni uyarlama gibi kitabından bile soğutmuyor...
Sonuç itibariyle diyorum ki söz konusu İngiliz klasikleri ise BBC* candır!
·
Jane Austen’ın İkna’sını izlerken de BBC’ye
benzer şükranları sunmuştum. Önerimi beğenirseniz, buna da bir bakın derim.