Konu klasik: bir kız, iki erkek ve ezeli rekabet… Esas
kız, esas oğlanı sever esasında, amma velakin diğer çocuğa da gönlü kayar gibi
olur kafasının karışık olduğu anlarda falan filan.
Alacakaranlık, Vampir Günlükleri ve True Blood. Film ya
da dizi. Hedef kitleleri farklı olsa da aynı yoldan ilerleyen yapımlar.
Benim anlam veremediğim, esas kız ile esas oğlanın
rollerini gerçek hayata taşımalarındaki ısrar… Her üçünde de üstelik.
Alacakaranlık’ta Bella ile Edward, Vampir Günlükleri’nde Damon ile Elena ve
True Blood’da da Sookie ile Bill. Sonuncu çift, kalktı evlendi; birliktelik yetmezmiş
gibi…
Nasıl bir tesadüf bu? Yeni bir pazarlama taktiği falan mı?
Yapım sürdükçe, millet sizi sevgili bilsin, çekimler bitince ayrılık
haberlerinizi servis ederiz türü bir şey mi? Olabilir mi? Yoksa kızlarımız
gerçekten vampir mi seviyor?
Evet, bence analiz doğru. Kızlar vampirleri seviyor. Burada tartışılması gereken konu, neden? Kızların aradıkları o kadar yukarılarda ki hayali kahramanlar çıkıyor karşımıza. Yine bir yerde duymuştum, beyaz atlı prens olayı devirle birlikte değişti. Artık beyaz tenli vampirler bekleniyor. Bir de şöyle düşünmek lazım. Kızlar kanlarını emen erkeklerden neden hoşlanıyor/hoşlanıyorum, işte burada kinayeli bir durum söz konusu. :)
YanıtlaSilKızlar derken oyuncuları kast etmiştim... Tesadüfün bu kadarı da diyerek.
Silİzleyici safındaki kızların ise niye beğendiği ortada. Zaten hedef kitle onlar. Onların seveceği halde sunum yapılıyor. Senaryodaki dünya onların etrafında dönüyor. Bu, insanlığın hep beklediği hep de hüsrana uğradığı bir ütopya değil mi?
Ahh, evet. Belki de daha mantıklı beklentilerde bulunsak, daha az hüsran olacak.
Sil